Asker Sözleri, Asker Yazıları.
Arşa çıkar ayak sesi geçerken, ona sorar güller gonca açarken, tufan durur ateş söner o varken, vatanımın göz nurudur Mehmetçik.
Malatya’ya girdim yeşil ağaçlar, nizamiye ye girdim kesildi saçlar. Dediler buradan askerlik başlar, gözümden akmaya başladı yaşlar.
Bu vatan tarihin dilinden düşmez bu destan, nehirler gazidir, dağlar kahraman, her taşı yakut olan bu vatan, can verme sırrına erenlerindir.
Dağlarda çiçekler solduğu zaman, göklere bulutlar dolduğu zaman, yağmurlar sel olup aktığı zaman inan ki bir tanem ben ağlıyorum.
Biz sosyetenin süslü basamaklarından çıkmasak da, kartalların bile yuva yapmaya korktuğu yüksek dağlarda düşmana kurşun sıkmasını iyi biliriz.
Bitmez diyorlar bana senin askerliğin, varsın bitmesin. Ben burada 12 ay değil 12 yıl yapmaya razıyım, yeter ki şehitlerimiz rahat uyusun yerinde.
Yolumuz gaza, sonu şehadet, dinimiz ister sıdk ile hizmet, anamız vatan, babamız millet, vatanı mamur eyle Yarabbi. Milleti mesrur eyle yarabbi.
Güzel Asker Sözleri
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; barışın güvercini, savaşın kartalı, yüksek yerlerde açan çiçeğim! Senin altında doğdum, senin altında öleceğim.
Her şeyden kutsaldır mesleğim, elimde silahım, sınırda nöbet beklerim, silahım namusumdur, üniformam kefenim, gerekirse vatan uğrunda, canımdan vazgeçerim.
Koyuver derdin silinsin, yol ver öfken yorulsun sonra korkma göster gönlün görünsün, hoş gör ruhun sevinsin gel bu günün hakkını ver yarını yarın düşünsün.
Yine sensizliğe açtım gözlerimi, yine hasretinle kavrulacak bu gönül, bir gün daha eksildi sana kavuşmam için, yine bugünde resimlere bakıp bakıp gözlerimi sileceğim askerim.
Herkese nasip değil, asker olmak hudutta. Al bayrağın rengi var, yerde, gökte, bulutta. Heybetimiz titretir, şu karşıki dağları. Vatanın bekçisiyiz, biz hudut kartalları.
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, ışık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar. Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor; bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe! desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab. Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
Asker Mesajları
Ben Türk askeriyim, ülkemin dört yanında beni bulursun, başımda miğferim, ayağımda postalımdan tanırsın, adımı bilmeyen Mehmet diye çağırsın, vatan uğrunda, can verecek kurban ararsan, hepinize yeminim, ilk safta beni bulursun.
Bir kıza sordum adın ne? Açılmış gül dedi. Seni seviyorum dedim. Gülerek git başımdan dedi. Seni öpebilir miyim dedim. Askere yok dedi tam sarıldım öpüyordum komutanım koğuş kalk dedi.
360 gün uzunluğunda, 12 ay genişliğinde, 52 hafta ağırlığında, baldız belinde, karı elinde, tekme ile beslenen, düdük ile uslanan, nohut gazının geri tepmesi, bulgur pilavının ileri itmesiyle tam otomatik olarak çalışan, her yanlışta elli şınav çeken, bot ile kep arasında sıkıştırılmış, dört yüz lirayla kandırılmış, ağır destekli yiyince dönen etkili bir silahtır…
Ömründen gün gitmesini isteyen tek varlık askerdir paşam.
Şafak ne kadar zengin olursa olsun, bir gün fakirleşmeye mahkûmdur.
Dağların aslanları geceniz gündüz gibi olsun dualarım sizinle askerim.
Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen 360 gün sonra tekrar deneyiniz.
Ezanla geldik salayla gideriz. Bu vatan için kanımızı şerbet diye içeriz.
Dağların tepesine, eşkıyanın alnına, kızların kabine ölümsüz Mehmetçik yazacağım.
Her erkek bir gün asker olacak fakat her asker bu vatanı koruyamayacak.
Spora gidememekten yakınıyordun ya. Al işte spor senin ayağına geldi, iyi değerlendir.
Asker Yazıları
Bu vatan bizimdir ferman gerekmez. Askerin olduğu yere yabancı giremez.
Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komandoyuz dağlar sağ olsun.
Ne şehitler verdik vatan uğruna bizde bitmez Mehmetçik bu vatan uğruna.
Öyle bir toplum var ki çığlık atsan duymayan öyle bir kalbim var ki kurşunlara doymayan.
Doğan her güneş gençliğimin kaybıysa, batan her güneş şafağımın kaybıdır.
Her sabah mercimek yemeyi çatalla hoşaf içmeyi elbise yerine çuval giymeyi asker ol da gör arkadaş.
Gece nöbetlerinde beni aklına getirmemeye çalış. Uyurken üstlerine yakalanmanı istemem.
Bize vatan delisi diyorlar, kafayı vatanla bozmuşsunuz diyorlar. Çok şükür kafamız bozuk, kanımız değil.
Hakkâri -Çukurca’da askerlik yapmak Azrail’den borç alıp şeytanla kumar oynamaya benzer.
Yıllara meydan okurken aylara esir düştük ama vatan için 12 ay değil 15 sene yapılır, ne kadarda zor olsa.
Aşkım yatağın, sevgim yorganın, yüreğim yastığın olsun. Asker ocağında rahat uyu bir tanem.
Eğer bir gün şafağım için doğacak güneş dağdaki teröristin sırtını ısıtacaksa bırakın o güneş hiç doğmasın.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim yeryüzünde yer beğen nereye dikilmek istersen söyle, seni oraya dikeyim.
Rüyamda gördüm ana kucağı uyandım baktım asker ocağı, felek ayırdı evi bucağı, ağlama anam dönerim bir gün.
Dağlara çizmişiler resmimi komando koymuşlar ismimi belki bir gün geri dönemem diye göndermişler sana resmimi.
Bir gül konmuş başucuma, yazık değil mi bu genç yaşıma. Askerde bir iş gelirse başıma, garip asker yazın mezar taşıma.
Kendim uzak hayalim yakın resmime bakıp ağlamayın sakın. Kıymetim varsa duvara asın, kıymetim yoksa ateşe atın.
Bu ülke seninle gurur duyuyor. Vatani görevinde başarılar. Adam olmak adına son şansını da iyi değerlendirmeni dilerim.
Bu vatan toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir.
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.
Sizlerden ayrıldım 20 yaşında, kendimi gördüm nöbet başında, ismimi görürsen mezar başında, üstüme kapanıp ağlama anam.
İlk başlarda kaç gün kaldı yerine kaç gün geçti diye sayarsan senin için daha kolay olacaktır. Gel teskere gel, gönlümüz seninle.
Bu vatan ileri atılıp sellercesine göğsünden vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine, şu kara toprağa girenlerindir.