Sinir Dolu Sözler, Sinir Dolu Yazılar.
Bazı insanlara geri zekalı bile diyemiyorum. O bile bir ölçüde zeka gerektiriyor. Nejat İşler
Nefretimi içime atıyorum her defasında seni kırmak istemiyorum ama artık kendime kızıyorum sana elveda.
Silah gibi sözlerin vurdu beni gözlerin özlüyorum eski günleri bitsin bu kızgınlık hadi dön geri.
Ne kadar kızsam da sana içimde aşkın yakıyor kalbimi adeta seviyorum seni ama kızgınım sana bunu unutma.
Yolunda ölüm olsa gelirdim seninle her acıya giderdim ama sen buna değmezsin vefasız insan.
Dünya’ya ağlayarak geldim nefret ederek gidiyorum! Sayende sevgiyi öğrendim huzurla nefreti de öğrendim ağlarcasına.
Kızgınlık halinde söylediklerini iyi düşün pişman olacağın sözleri söyleme bana kaldırmaz kalbim gerisini.
Ben kısa bir aşk yaşamadım ki yalanlar içinde seni tatmin edeyim ben seninle umutlarıma baktım ama sen onları benden çaldın.
Yemin olsun sana gülersem bir daha. Yemin olsun elini tutarsam bir daha sen kızdırdın beni buda sana elvedam.
Ben sana sevgi dolu umutlar besledim sen hepsini görmemezlikten geldin şimdi sıra bende görmüyorum seni kasma kendini boşuna.
Sinir Dolu Mesajlar
Bana yapmayacaktın bunu. Sen umutlarımı hayallerimi yıktın. Oysaki ne değer vermiştim sana beş para etmezmişsin.
Ne yürek kaldı sana verecek ne de inancım kaldı seninle bu yolda gidebilecek kızgınlıklarım içimde kör oldu seni toprağa gömecek.
Her gecenin laneti üstünde olsun beni kızdırdın dertler senin olsun belki o zaman benim gidi dertlerle mutlu olursun.
Sanma ki aşkınla delirdim şimdi nefretim bağrımda hançer misali gezerim bu satırları okursan çok daha iyi anlarsın benim nefretimsin artık sevdiğim değil.
Nefret ediyorum senden neden bu kadar acı neden? Neden sevdim seni neden soruyorum kendime nedenler içinde cevaplar gelmiyor içimden.
Biraz gözyaşı biraz hüzün işte benim gerçek adım acılar sen anlamazsın o kabiliyet kalmamış hayata pembe gözlüklerle bakan serseri uzak dur benden istemiyorum seni.
Sen o kadar tatlısın ki kızsam da kıyamıyorum sana gözlerin geliyor aklıma gülümsüyorum o anda delice seviyorum seni ama kızgınım hala sana.
Yıllar sonra bir gece uyanacaksın. Aklına ben geleceğim yanında yatan başkası olacak. Kalkacaksın bir sigara yakacaksın düşüneceksin ağlayacaksın.
Verdiği umudu geri alan aldığı ahı da güle güle kullansın.
Hiçbir insan için ağlamaya değmez. Çünkü değen insan zaten ağlatmaz.
Artık istediğin kadar karıştır aklımı içinde kendini bulamayacaksın.
Sigarayı kibritle yakmak kadar zordu seni anlamak galiba çakmak lazımdı.
Allah’ım nolur geri zekalı insanları benden uzak tut. Ben sinirli biriyim.
Dualarımla ümitlerime sıcak bakıyorum sen çıktın artık hayatımdan geriye bakmıyorum.
Duygularımın sürüklediği uzun ve karanlık yolda kırılan umutlarımı arıyorum sensiz.
Yediğin içtiğin senin olsun. Bana sensiz yaşayamam deyip bensiz nasıl geberemediğini anlat.
Sinirli Mesajlar
Ters düz hayatımın sadece arasındaki gözyaşı oldun umutlarımda sayende kayboldu.
Kulağına küpe olsun diye söylemiyorum. Aklına geldiğimde kulakların değil ‘yüreğin’ çınlasın!
Kin besliyorum sana karşı içimdeki nefret iflah olmaz kızgınım sana neşem yok bu aralar.
Huzurlu yaşamak istiyorsan kızdırma beni mutlu olmak istiyorsan benden başkasına bir daha bakma.
Bana zoru anlatma o benim hayat felsefem. Öfkeyle kalkarsam zarar vermeden oturmam.
Senden beklemezdim bu davranışları ya ben seni hiç tanıyamamışım ya da sen benim hiç olmamışsın.
Büsbütün unuttum seni eminim maziye karıştı şimdi yeminim kalbimde senin için yok bile.
Ne aşklar vardır kim bilir yaşanmayı bekleyen ne aşıklar vardır kim bilir yaşadıklarından nefret eden.
Gerçekleri gördükçe senden nefret ediyorum yalanlar içinde bir hayatı seninle yaşıyorum!
Her şeyi kendine göre değil her şeyi bize göre uyarla her şeyi kendin için değil her şeyi ikimiz için iste.
Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!
El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.
Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.
Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.
İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.
Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.
Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne
İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.
Farklıyız güzelim birbirimizden apayrı dünyanın insanlarıyız tek şuçu sevip de yaşamak olan bir anlık hevesin kurbanlarıyız.
Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.
Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.