Bıkkınlık Sözleri
Bıkkınlık Sözleri, Bıkkınlık Yazıları.
İnsanların bütün acıyı kendileri çekmiş gibi davranmalarından bıkkınlık geldi artık bana. Ve bence gerçekten acı çekmiş bi insan acısını gizleyendir her yere döken değil.
Yarın için ümit beslemekle yetinmekten artık bıkkınlık geldi. Yetinemiyorum. Koskoca bugünden utanıyorum. Onun benden utanması gerekirken. Özdemir Asaf
Yetişkin olmaktan vazgeçiyorum. Yoruldum yetişkinliğin kurutulmuş pınarlarında, koşullu sevinç avcılığı yapmaktan. Aşk cimrisi, aşk kabızı insanlarla bir arada yaşamaktan. Buket Uzuner
Alışıyorsun bazen hayata. Bıkkınlık hâli geliyor. Anlamlı kalan birkaç şey geliyor sadece aklına. Onların da yavaş yavaş suyun üzerindeki kağıdın eriyerek batması gibi kayboluşu geliyor.
Ey yoğun özlemlerimizin arasına bir katı bıkkınlık gelir yerleşir, apansız. Öyle olur ki en son ucuna gitmeye can attığımız bir ilişkinin içinden çıkıp çekip gitme arzusu çöker üzerimize. Oruç Aruoba
Korkmadığını söylediğin şeylerden korktuğuna eminim. İstemediğini söylediğin şeyleri de çok istiyorsun. Umutsuzluk değil seninki, sadece bıkkınlık. Yaşayan herkesin umudu vardır.
Anladım ki: İnsanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar. Şems-i Tebrizi
Bıktım Artık Sözleri
İnsanlara yardım etmeye çalışıp, terslenmekten ya da daha kötüsü umursanmamaktan yoruldum, bıktım! Ne haliniz varsa görün! Bencilliklerinizle karanlık kuyularınızdan sakın çıkmayın aman! Belki iyi bir şeyler katarsınız dünyaya falan.
Yataktan kalkma, tramvay, dört saat çalışma, yemek, uyku ve aynı uyum içinde salı çarşamba perşembe cuma ve cumartesi, çoğu kez kolaylıkla izlenir bu yol. Yalnız bir gün “neden?” yükselir ve her şey bu şaşkınlık kokan bıkkınlık içinde başlar. Albert Camus
Bildiğim şu ki, etten kemikten ve bıkkınlıktan ibaret kaskatı bir gerçektim. Üstelik, gerçekliğimi bir başına doğrulayacak ölçüde anlaşılmaz bir sıkıntıya kapılmıştım ve kendimle kendim arasında uzanan o kat edilmez boşlukta yapayalnızdım. Hasan Ali Toptaş
Bıkkınlık makinemsi bir yaşamın edimlerinin sonundadır, ama aynı zamanda bilincin devrimini başlatır. Onu uyandırır, gerisine yol açar. Gerisi bilinçsiz olarak yeniden zincire dönüş ya da kesin uyanıştır. Uyanışın ardından sonuç gelir zamanla; intihar ya da iyileşme. Albert Camus
Bıktım yanlızlıktan, bıktım insanların beni takmamasından, bıktım dertlerimi anlatamamaktan, bıktım tek başıma olmaktan, bıktım mutsuz olmaktan, bıktım derslerden, bıktım insanları dinlemekten, bıktım hayattan, herkes bıktırdı beni.
Yavaş yavaş artan bir bıkkınlık var, bir boşluk varmış da dolmuyormuş duygusu giderek sarar insanı. Tekdüzeleşen hayat, beklenip beklenip de bir türlü yaşanamayan heyecanlar, artık yerinden pek kımıldamayan duygular, yaptıklarından, yaşadıklarından tat alamamalar.
Bıkıyorum Mesajları
Meyus; Üzgün, ümitsiz, karamsar ve kederli gibi anlamları olan kelimenin kökeni Arapçaya aittir. Ümitsizlik anlamındaki “yeis” kelimesi ile aynı kökten gelmektedir. Daha çok olaylar karşısında düşülen bıkkınlık, yorgunluk hali ve karamsarlığı ifade eder. Biz gibi.
Canımı yakan ne ona yazdıklarımı gösteremeyecek olmam ne de onları asla okumayacağını biliyor olmam. Canımı yakan ona yazamamam. Kalemi kağıda değdirdiğimde nerden başlayacağımı bilemiyor olmam, aklımdan destanlar geçerken kağıda bir cümle yazamamam. O dolmuşluk, bıkkınlık ve bilhassa kırgınlık içinde yarım saat defterin başında oturup derin bir iç çekişle bomboş kağıdı kapatmak. İşte dostlarım, size bu hissi tarif etmem imkansız.
Kimse için hayatımdan vazgeçemem demiyorum çünkü vazgeçilmez bi hayatım yok benim. Belli bi değerde olan insanlar var şu dakika canımı istesinler neden diye bile sormam lazımsa al bu zamana dek bana bi hayrı olmadı belki senin bi işine yarar derim. İşte bu denli bi bıkkınlık bendeki.
Gönül yorgun ve bitkin düştüğünde; yürek dilsiz kalır.
Sürekli aynı şeyleri yaşamaktan gelmiş bir bıkkınlık bendeki.
Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı? Fuzuli
Aniden beliren bıkkınlık ve her şeyden sıyrılıp uzaklaşma isteği.
Bıkkınlık Gelmek İle İlgili Sözler
Bıkkınlık veriyor sensiz bir sabaha uyanmak. Enes Alper
Hayat insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir. Amin Maalouf
Neden bir kez daha baştan başlayayım ki, bıktım artık.
Artık herhangi bir hayale kucak açamayacak kadar yorgun ve bıkkınım!
Bıktım hayattan bıktım sizden, anlamsız bakan gözlerinizden.
O kadar bıkkınım ki devam etmeyi midem kaldırmıyor. Gustave Flaubert
Çok fena bıkkınlık var, içim havadan daha karanlık o derece.
Etrafıma baktığımda buruk bir tiksintiden başka bir şey hissedemiyorum.
Gökyüzünü kaybetmiş bir kuş gibi üzgün yorgun ve de kırgınım hayata.
Bıkkınlığım yalnızlığımdan mı sensizlikten mi yoksa acımdan mı bilemedim.
Ey hayat! O kadar bıkkınım ki; susupta ağlayasım ölüpte dinlenesim var.
Dünyaya kendi isteğim dışında geldim hayretle yaşadım tiksinerek gidiyorum.
Senin bu hayattan bıktırdığını başkası kalbinden çıkarmaz. Böyledir hayat.
Kafa karışıklığından gelen ve bunalıma neden olan üzüntü, enerji düşüklüğü, içsel bıkkınlık, ilgisizlik.
Öyle bir bıkkınlık duygusu ki yeni biriyle tanışmak için elini uzatırken dahi tereddüt ediyor insan.
Çocukken bir kez ağlasam benim olurdu her şey. Şimdi günlerce ağlıyorum ama başkasının oluyor her şey.
Artık beklentilerimi dile getirmekten bıktım. Daha az hayal kuruyor daha az hayal kırıklığı yaşıyorum.
Ağlamıyorum ben! Hani adet gereği yıkarlar ya ölüleri. Ben de yıkıyorum işte yanağımdaki o rahmetli gülümsemeleri.
Ve insan kanat çırpamaz bazen. Buna yorgunluk diyoruz, hayal kırıklığı diyoruz, bıkkınlık diyoruz. Bilal İşgören
Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan. Can Yücel
Zamanla yorgun hanlara dönüyor işte. Gördün her şeyim. Kuru topraklar gibi dağılıyor belleğim. Afşar Timuçin
Kavak ağacını seven ve beğenen çok az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur. Tersinden okusan bile: kavak Cenap Şahabettin
Bıktım boş yere hep gitmeler gelmelerden; Bırakın uyuyayım yandım kelimelerden. Necip Fazıl Kısakürek
Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar. Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
Her şeye ve herkese karşı gelen bıkkınlık hissi. Yalnızlığıma sıkıca sarılıp, kendi bilinmezliğimle ayakta kalmaya çalışmak yaşadığım.
Bir yanımda çaresizlik diğer yanımda yorgunluğum var. Bir yanımda yalnızlığım diğer yanımda geçmişe dargınlığım ve bıkkınlığım var.
Kalbi yorgun olanın dili keskin olurmuş. Ya kalbi yorgunun yanında olmayacaksın ya da yanında olduğunun kalbini yormayacaksın.