Şiir

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Orhan Veli Kanık Şiirlerini Sizin İçin Paylaştık. Keyifli Okumalar...

Orhan Veli Kanık Şiirleri, Orhan Veli Kanık Eserleri

 

Açsam Rüzgara

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz…
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.

                                   Orhan Veli Kanık

 

Bir Şehri Bırakmak

Bu şehirde yağmur altında dolaşılır
Limandaki mavnalara bakıp
Şarkılar mırıldanılır geceleri.
Bu şehrin sokakları çoktur,
Binlerce insan gelir gider sokaklarında..
Her akşam çayımı getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasına rağmen
Hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir.

Bu şehirdedir
Valsler, foksrotlar altında
Şuman’dan, Bramsdan
Parcalar çaldığı zaman dönüp
Bana bakan ihtiyar piyanist.

Doğduğum köye müşteri taşıyan
Şirket vapurları bu şehirdedir.
Hatıralarım bu şehirdedir.
Sevdiklerim,
Ölmüşlerimin mezarları.

Bu şehirdedir işim gücüm,
Ekmek param.
Fakat bütün bunlara mukabil
Yine budur başka bir şehirdeki
Bir kadın yüzünden
Bıraktığım şehir.

                            Orhan Veli Kanık

 

Buğday

Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Çıngıraklar çalar kapılarda.
Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Bak, son hasad başladı rüzgarda.

Okundan atılmak üzere yay,
Kuyuların ağzı genişledi.
Okundan ayrılmak üzere yay,
Korku ta kemiğime işledi.

Savruluyor gökyüzünde buğday,
Gölgeler uzaklaşıyor yerde.
Savruluyor gökyüzünde buğday,
Tanrım! tanrım! Bir deva bu derde.

Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Çıngıraklar çalar kapılarda.
Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Bak, son hasad başladı rüzgarda.

BUNUDA OKU  Nazım Hikmet Şiirleri

Undan bize de pay, bize de pay,
Koşun, buğday dağıtıyor Yusuf.
Undan bize de pay, bize de pay,
Çökmeden sonu gelmiyen küsuf.

Eriyecek tencerede kalay,
Çocuklar ağlaşmasınlar dağda.
Eriyecek tencerede kalay,
Yetişmiyecek Ömer imdada.

Altında aynı eyer, aynı tay;
Arayıcısı herkes bir sesin.
Altında aynı eğer, aynı tay;
Seferi aynı köye herkesin.

Artık kuruldu bu kervansaray,
Boşuna düşünür ihtiyarlık.
Artık kuruldu bu kervansaray,
Şimdi seslerle dolu mezarlık

                                      Orhan Veli Kanık

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Dar Kapı

Nedir bu geceyle gelen bir sam?
Duyuyorum serzenişlerini.
Karanlıkta ağzının yerini
Arıyor deli gibi hafızam.

‘Yanıyor unutulmuş buhurdan
Yine gecenin içinde sessiz’
Hatıralarla kabaran deniz,
Doluyor ruhun oluklarından

Işık yağıyor doğan geceden;
Nasıl diriliş bu, neden sonra?
Bu rüya gibi geceden sonra
Gidecek mi o maziden gelen?

Seziyorum senelerce susan
Ruhumda taptaze bir geriniş.
Sonuna vardığım çölden geniş
Ayaklarıma açılan umman.

Bütün mevsimlerimin üstüne
Geriliyor bembeyaz bir kanat.
Gelip durdu artık işte hayat
Bana hep onu vadeden güne.
Artık ebedi huzur deminin
İçebilirim sırlı taşından
Girmek üzereyim dar kapısından
O eski rüyalar aleminin.

                                      Orhan Veli Kanık

Denizi Özleyenler İçin

Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından:
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi…
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyenin kestiği yerden.

Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.

Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret.

                                             Orhan Veli Kanık

Düşüncelerimin Başucunda

Hasretimin yıllardanberi bel bağladığı..
İşte odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünün taşkın hareketi avucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.Kendi bahçesidir onun içinde gördüğüm.
Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda
Ve yaban çiçeklerinin buruk kokusunda
Her ikindi günlük ruyasını gören mürdüm.

BUNUDA OKU  Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Onun da dudaklarında bir eskiye dönüş,
O da yüzmede bir ses yığını üzerinde.
Bin hatırayı bir anda duyan gözlerinde
İnsana ruhlar dolusu haz veren düşünüş.

Sonra kızlık kadar temiz, aydın bir açılma:
Evine giden toprak yolda o yine çocuk,
Yine uykuyla başlıyan alemde yolculuk
Ve taptaze sabahlar kayısı dallarında.

Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı..
İşte odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünün taşkın hareketi avucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

                                                   Orhan Veli Kanık

Ebabil

Alıp içinde sesler uçuşan bu akşamdan
Hafızamı bir deniz kıyısına çeken yol,
Aydınlık rüyaların peşine düşen gondol
Mavi bir denizde yüzer gibi yanan şamdan.Tuşların üstünde karanlığın heyulası
Ve birden kalbe çırpınışlar veren hatıra.
Çekmede beni saadet dolu dünyalara
Mine parmaklarında sedalaşan hülyası.

Sıyrılmada gözlerimden yıllarca geceler
Ve yalnız kalmada bir yaza ram olan sahil,
Uçuşmada gökyüzünde bir sürü ebabil:
Sevgimi ve hasretimi ebedi kılan yer.

Açık pancurlarından seslerin dokulusu..
Bir göl mü ürpermede ruhun uzaklarında?
En yakın sevgiyi duymayan dudaklarında
Her yaşayıştan daha güzel olan gülüşü.

Ilık gölgelerde uyutup düşünceleri
Beyaz etekler ile bana göründüğün an
Ve kapıları yeşil sabahlara açılan
Sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri.

Renkli fanusların altında doğan dünyası,
Omuzlarında ay ışığından örgülerle
Eklenmede içime hasret kaldığım yerle
Mine parmaklarında sadalaşan hülyası.

                                                 Orhan Veli Kanık

Orhan Veli Kanık Eserleri

Galata Köprüsü

Dikilir köprü üzerine,
Keyifle seyrederim hepinizi.
Kiminiz kürek çeker, suya suya ;
Kiminiz midye çıkarır dubalardan;
Kiminiz dümen tutar mavnalarda;
Kiminiz çimacıdır halat başında;
Kiminiz kuştur, uçar, şairane;
Kiminiz balıktır, pırıl pırıl;
Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra;
Kiminiz bulut, havalarda;
Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı,
Şıp diye geçer köprünün altından;
Kiminiz düdüktür, öter;
Kiminiz dumandır, tüter;
Ama hepiniz, hepiniz…
Hepiniz geçim derdinde.
Bir ben miyim keyif ehli içinizde?
Bakmayın, gün olur, ben de
Bir şiir söylerim belki sizlere dair;
Elime üç beş kuruş geçer;
Karnım doyar benim de.
                                                 Orhan Veli Kanık

Gün Doğuyor

Dili çözülüyor gecelerin..
Gölgeler kaçışıyor derine
Alıp sihrini bilmecelerin:
Gün doğuyor şehrin üzerine.Korkarak saklanıyor bacalar,
Gün doğuyor şehrin üzerine;
Dalıyorlar günün gözlerine
Gözleri uykulu atmacalar.

BUNUDA OKU  Turgut Uyar Şiirleri

Sallıyarak dallarını kavak
Yükseliyor her günkü yerine,
Gün doğuyor şehrin üzerine
Mavi bir ışıkla ağararak.

Gün doğuyor şehrin üzerine,
Renk renk hacimle doluyor her yer.
Bakıyor dağınık yüzlü evler
Hala yanan sokak fenerine.

Toprak kımıldıyor yavaş yavaş,
Gün doğuyor şehrin üzerine,
Bembeyaz gece çiçeklerine
Sabahla düşüyor bir damla yaş.

Ve bir deniz hücumu halinde
Gün doğuyor şehrin üzerine.

                                                 Orhan Veli Kanık

Güneş

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun.

Yarasalar duyurmada bana
Kanatlarının ihtizazını.
Şimdi hep korkular benden yana
Bekliyor sular, açmış ağzını.

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak vurmada nabzı ruhun.

Siyah ufuklarin arkasında
Seslerle çiçeklenmede bahar
Ve muhayyilemin havasında
En güzel zamanın renkleri var.

Ölmedim hâlâ.. yaşamaktayım.
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun!
Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.

Ruhum ölüm rüzgarlarına eş,
Işık yok gecemde, gündüzümde.
Gözlerim görmüyor… lâkin güneş
O her zaman, her zaman yüzümde.

                                                 Orhan Veli Kanık

Orhan Veli Kanık

Etiketler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı